Tip 1 Diyabet ve Egzersiz
Neden Fit Olmalısınız ve Yapabileceğiniz Egzersizler
Egzersiz tip 1 diyabette oldukça önemlidir. Hayat boyu fit ve aktif kalmanın birçok faydası vardır ama diyabetliler için en büyük avantaj uzun dönem komplikasyonları önlemesidir.
Egzersiz kan şekeri seviyenizi kontrol etmenize yardımcı olur ve insülin hassasiyetini arttırdığı için tip 1 diyabete iyi gelir. Yani egzersiz sonrasında vücudunuz karbonhidratı işlemek için normalden daha az insüline ihtiyaç duyar.
Eğer çocuğunuz diyabet 1 hastası ise egzersiz hastalıkla mücadele için tek yol olmasa da erken yaşta sağlıklı alışkanlıklar edinmenin gerekli olduğunu bilmelisiniz. Çocuğunuzun rutinine daha fazla sağlıklı egzersizler kazandırmak istiyorsanız tip 1 diyabetli çocuklarda fiziksel aktivite isimli yazımıza bir göz atın.
Egzersiz özellikle kalp problemleri olmak üzere tip 1 diyabetin uzun dönemli komplikasyonlarından korunmanıza yardımcı olur. Tip 1 diyabet komplikasyonları yazımızda görebileceğiniz gibi, diyabet hastaları genellikle damar sertliğine yatkın olur ve bu da kalp kriziyle sonuçlanabilir. Egzersiz sayesinde kalbiniz sağlıklı ve güçlü kalır. Bunun yanı sıra iyi kolesterolünüzü de koruyarak damar sertliğini önler.
Ayrıca egzersizin diğer faydaları da şunlardır:
· Düşük tansiyon
· Kilo kontrolü
· Daha güçlü kaslar
· Daha güçlü kemikler
· Daha fazla enerji
Egzersize Başlamadan Önce Birkaç Not
Eğer hali hazırda egzersiz yapmıyorsanız (siz veya çocuğunuz) başlamadan önce doktorunuzla konuşun. Özellikle tip 1 diyanet sahibi bir yetişkinseniz daha aktif olmaya hazır olduğunuzdan emin olmalısınız.
Doktorunuz damar sertliği veya yüksek tansiyon sahibi olup olmadığınızı görmek için kalp sağlığınıza bakar. Ayrıca retinopati veya nöropati gibi diyabetle alakalı diğer hastalıkları da göz önünde bulundurmalısınız. Programınıza başlarken doktor vücudunuzu çok yormadan şekle girmenizi sağlayacak egzersiz planını tasarlar.
Egzersize başlamadan önce makul hedefler belirlemelisiniz. Yakın zamanda pek egzersiz yapmadıysanız birden maraton koşacak değilsiniz. Hatta 5 bin metre de koşmayacaksınız. Egzersiz rutinine alışmak için kendinize biraz zaman tanıyın. Fiziksel aktiviteyi yavaş yavaş arttırmak doğrudur ve uzun vadede vücut için de daha iyidir.
Son olarak, doktorunuzla veya Yetkili Diyabet Eğitmeninizle (CDE) egzersiz için insülin planınız hakkında konuşun. Eğer spor esnasında hipoglisemik olmak istemiyorsanız, insülin planlaması yapmanız gerekir.
Egzersiz Tavsiyeleri
Aerobik, güç ve esneklik olmak üzere 3 ana tür egzersiz vardır. Bu üçünü dengeli olarak çalışmalısınız.
Aerobik Egzersizleri
Aerobik egzersizlerinden bazıları şunlardır:
· Yürüme
· Jogging/koşma
· Tenis
· Basketbol
· Yüzme
· Bisiklet
Haftanın neredeyse her günü en az 30 dakika aerobik egzersiz çalışmalısınız. Hatta Amerikan Diyabet Derneği haftada 150 dk orta şiddette egzersiz öneriyor; bu da her gün 30 dk demektir. Eğer 30 dakikanız yoksa egzersizi gün içinde 10’ar dakikalara bölebilirsiniz.
Ayrıca, aktiviteler için yaratıcılığınızı kullanın. Öğle arasında yürüyüş yapın veya bütün aileyi yemekten sonra hep beraber basketbola götürün.
Güç Egzersizleri
Güç egzersizleri sayesinde güçlü ve düzgün kaslarınız ve sağlıklı kemikleriniz olur.
Ağırlık kaldırma güç egzersizlerinde en yaygın yöntemdir ama güç kazanmak için kendi vücut ağırlığınızı da kullanabilirsiniz (itme ve çekme egzersizleri gibi).
Ağırlık kaldırma programına başlarken aletlerin nasıl kullanıldığını bildiğinizden emin olun. Spor salonundaki görevlilere kiloların nasıl kaldırıldığını danışabilir veya kişisel eğitmenden yardım alabilirsiniz.
Kiloları haftada 2-3 kere 20-30 dakika kaldırmak ağırlık çalışmasından tamamen faydalanmanızı sağlayacaktır.
Eğer bir spor salonunda çalışma imkanınız yoksa kilo yerine evde kullanabileceğiniz aletler de mevcut. Konserveler ya da 5 kiloluk un bile ağırlık çalışmasında işinizi görecektir.
Esneklik Çalışması
Ağırlık çalışması ile kas ve eklemlerinizi güçlendirirsiniz. Egzersiz öncesinde ve sonrasında esneme yapmak kas ağırınızı azaltır ve kaslarınızı rahatlatır.
Egzersiz Planına Sadık Kalın
Egzersizi önceliğiniz yapacağınıza dair kendinize söz verin. Uzun vadede sağlığınız buna bağlı; zaman bulmak veya kendinizi motive etmek ne kadar zor olursa olsun aktif olmaya devam edin.
Egzersiz planınıza sadık kalmanın en iyi yollarından biri planı hoşunuza gidecek şekilde karıştırmaktır. Eğer sevdiğiniz bir spor varsa bir takıma yazılın. Koşmayı seviyorsanız sizi motive edecek bir yarışa isim yazdırın ve bir hedef koyun. Arkadaşlarınızla egzersiz yapın; birisinin sizinle birlikte çalışacak olması sizi daha istekli yapacaktır.
Egzersiz ve fiziksel aktivite tip 1 diyabetli kişilerde tıpkı yediklerinize dikkat etmek ve insülin almak gibi hayatın olmazsa olmazlarındandır. Egzersiz sizi diyabetin uzun dönem komplikasyonlarından korur.
Tip 1 Diyabet ve İnsülin
İnsülin Türleri, Nereye Enjekte Edilir ve En Uygun Yöntemler
Eğer tip 1 diyabetseniz insülin almanız gerekir. Vücudunuz yeterli insülin üretmez ve insülin olmadan vücut glukozdan ihtiyacı kadar enerji elde edemez. Tip 1 diyabetli kişiler insüline ihtiyaç duydukları için eskiden hastalığa insüline bağımlı diyabet de denirdi.
İnsülininin nasıl çalıştığına dair daha fazla bilgi almak istiyorsanız insülinin rolü hakkındaki yazımızı okuyabilirsiniz.
Siz veya çocuğunuza tip 1 tanısı konduğu andan itibaren insülin dünyası ile karşı karşıya kalırsınız. Başta can sıkıcı olabilir; hesaplanması gereken dozlar, bilinmesi gereken farklı insülin türleri ve kan şekerini normal seviyede tutma baskısı ve kısa dönem komplikasyonların önlenmesi.
Diyabet ekibiniz size yardım etmek için burada. Size insülin dozlarını öğretir, her sorunuzu cevaplar, beslenme planınızı anlamanızda yardımcı olur ve egzersizin önemini açıklarlar. Diyabetiniz ve diyabet ekibinizle iletişimde olmalısınız. Eğer tip 1 diyabet hastası çocuğunuz varsa size çocuğunuzun tip 1 diyabetiyle baş etme kılavuzu isimli yazımızı okumanızı öneririz.
Sizinle aynı deneyimleri yaşayan kişilerin hikayelerini dinlemek her zaman rahatlatıcıdır. Chicago Bears oyuncusu Jay Cutler’a 2008 yılında tip 1 diyabet teşhisi kondu ve hala düzenli kan şekeri testlerine giriyor ve insülin enjeksiyonları alıyor. Jay Cutler’ın yolculuğu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız Jay Cutler’ın EndocrineWeb ile röportajını okuyabilirsiniz.
İnsülin Türleri
Tip 1 diyabette günlük olarak insülin almanız gerekir ve insülinin birbirinden farklı hızda işleyen ve farklı amaçlar için kullanılan türleri vardır, büyük ihtimal bir insülin kombinasyonu kullanırsınız.
İnsülin türleri şunlardır:
· Hızlı etkili: İnsülinin bu türü 15 dakikada etkisini gösterir ve yemekten önce alınır. Tip 1 diyabeti olan birinde vücut yemek yendiğinde insülin salgılar; yemeklerdeki karbonhidratın işlenip kullanmasına yardımcı olan faktör insülindir. Yemek zamanı salgılanan insüline bolus salınımı denir. Hızlı etkili insülin bolus salınımını taklit eder.
· Düzenli veya kısa etkili: Düzenli (kısa süreli de denir) insülin 30 dakika ila 1 saat içinde etkisini gösterir. Yemeklerden önce alınır ama etkisi hızlı etkili insüline göre daha uzun sürer. Yemekten 30 dakika önce enjekte edilir. Bu insülin türü de bolus salınımını taklit eder.
· Orta vadede etkili: Bu türün etkisi 10-16 saat sürer. Genelde günde iki kez alınır ve basal salınımı taklit etmek üzere tasarlanmıştır. Basal salınım kanınızda her zaman bulunan insülin miktarıdır (eğer diyabet değilseniz). Düzgün şekilde çalışabilmesi için vücudunuzun basal salınıma ihtiyacı vardır, yani tip 1 diyabet hastalarının bunu taklit edecek insülin türüne ihtiyaçları vardır.
· Uzun etkili: Orta vadede etkili türe benzer şekilde bu tür de basal salınımı taklit eder. Etkisi 20-24 saat sürdüğünden günde 1 kere alınır. Bazı kişiler kan şekerlerini daha iyi kontrol etmek için bu insülin türünü günde iki kere alır.
· Karışık: Karışık insülinde iki tür insülin karıştırılır. Mesela hızlı etkili ve orta vadede etkili insülin karıştırılarak bolus ve basal salınımların telafi edildiğinden emin olunur.
Ne kadar İnsülin Almalısınız?
Doktorunuz siz veya çocuğunuz için ilk alışınızda insülinin dozajını ayarlayacak ve bir insülin planı oluşturacaktır. Bunu yaparken kilonuz, yaşınız, beslenmeniz, genel sağlık durumunuz ve tedavi hedefleriniz baz alınır.
Doktor planından sonra kan şekeri seviyenizin nasıl reaksiyon gösterdiğine bağlı olarak insülin dozu ayarlanır. Mesela kahvaltıdan önce belli bir doz aldınız diyelim. Eğer kan şekeri seviyeniz çok yükselirse bir dahaki sefere daha fazla almanız gerektiğini anlarsınız.
Sizin için en uygun insülin dozunu belirlemek tam bir deneme yanılma meselesidir. Diyabet tedavisi ekibinizle sıkı iletişimde olmanız, insülininizin ne kadar işe yaradığını takip ettirmeniz ve kan şekeri hedeflerinize ulaşmak için insülin dozunuzu ayarlamanız gerekir.
İnsülini Nereye Enjekte Etmelisiniz?
İnsülin enjeksiyonu için 2 ana bölge vardır:
· Karın
· Kolun arkası
· Bacak içleri
· Kalça
İnsülin enjeksiyonu yapılan bölgeler ile ilgili birkaç not:
· En çabuk emilen (ve etkisini gösteren) insülin karından enjekte edilendir.
· Sürekli aynı yerden enjeksiyon yapmak iyi bir fikir değildir. Çok fazla kullanılan bölgeden yapılan enjeksiyon bir süre sonra eskisi kadar hızlı emilmeyecektir. Enjeksiyon bölgelerini değiştirmelisiniz.
· İnsülini ne kadar derine uyguladığınız da emilme hızını etkiler. Yardım almadan kendinize iğne yapmak zor olabilir, diyabet tedavi ekibinizden yardımcı olabilecek teknikler hakkında bilgi alın.
· Doktorunuz ve diyabet tedavi ekibiniz enjeksiyonu nereye uygulamanız gerektiğini ve önemli detayları açıklayacaktır.
İnsülin Enjeksiyonu İçin Daha Yeni ve Kolay Yöntemler
İnsülin enjeksiyonu için birçok alternatif yönteminiz mevcut. Firmalar ve araştırmacılar hala insülin enjeksiyonunun daha iyi, daha az acı veren ve daha rahat yöntemleri üzerine çalışmalarını sürdürüyorlar.
Uzun bir süredir şırınga ve iğneler kullanılıyordu. Şimdi ide çoğu kişi insülin kalemleri ve diğer enjeksiyon cihazlarını tercih ediyor.
Bir diğer yöntem de insülin pompası. Vücudunuza pankreasın yaptığı şekilde insülin veren ve bunu sürekli yapan bu alet pille çalışıyor. Pompa dışardan giyiliyor (çağrı cihazı veya telefon gibi belinize takılabiliyor) ve genellikle ucunda iğne olan bir tüp sayesinde deri altına insülin gönderiyor.
İnsülin Hakkında İçinizi Rahatlatacak Son Söz
Konu insülin olduğunda birçok yöntem ve üzerine düşünülecek şey var. Ancak, eğer insülinin nasıl çalıştığını ve vücudunuz üzerindeki etkisini kavradıktan sonra günlük hayatta diyabetle mücadeleniz çok daha kolay bir hal alacaktır.
Oral glukoz toleransı testi doktorun ofisinde veya laboratuvarda yapılabilir. Kişi teste açlık aşaması ile başlar (su hariç en az 10 en fazla 16 saat hiçbir yiyecek ve içecek tüketmemek).
Öncelikle kan şekeri düşürülür ve kişiye yüksek şekerli bir içecek olan “glukola” verilir (75 ve hamileler için 100 gram glukozlu). İçeceği içtikten 30 dakika, 1 saat, 2 saat ve 3 saat sonra tekrar kan alınır (testin amacına göre kan şekeri bakılma saatleri değişir).
Testin güvenilir sonuç vermesi için sağlığınız iyi durumda olmalıdır (grip bile olmamanız gerekir). Ayrıca normal derecede aktif olmalısınız; yani hastanede yatan bir hasta gibi olmamalısınız ve son olarak da kan şekerinizi etkileyebilecek herhangi bir ilaç kullanmıyor olmalısınız. Testin yapılacağı sabah sigara veya kahve içmeyin. Test yapılırken uzanın veya sessizce oturun.
Diyabet olmayan birinde kan şekeri içeceği içtikten sonra artar ama hemen normale döner (çünkü glukoza cevaben insülin devreye girer ve işini yaparak kan şekerini düşürür).
Diyabetli kişide ise glukoz seviyesi içeceği içtikten sonra normalden fazla yükselir ve normale çok daha yavaş döner (insülin ya üretilmiyor ya da üretiliyor ama hücreler cevap vermiyor).
Açlık ve diğer kan şekeri testlerinde olduğu gibi anormal bir oral glukoz tolerans testi de diyabet teşhisinde belirleyicidir. Ancak, test sırasında yapılan glukoz ölçümleri değişebilir. Bu sebeple, eğer testte kan şekeri seviyeniz biraz yüksek çıktıysa doktorunuz teşhisinizin güvenilirliği için testin tekrar yapılmasını isteyebilir.